Bu Blogda Ara

29 Aralık 2011 Perşembe

Facebook'ta Popüler olmak ..


Facebook, hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. Facebook’un ülkemizde 30 milyon civarında kullanıcısı var ve dünyada Facebook’u en çok kullanan ülkelerden biriyiz. Facebook: ülkemizde bir sahne, bir vitrin aracı olarak kullanılıyor, özellikle gençler(ergen diye tabir ettiğimiz kesim) tarafından.
Paylaştıkları bağlantılara, duvar yazılarına veya ilişki durumlarına ne kadar beğeni alırlar ya da yorum yapılırsa o kadar popüler olacaklarını düşünüyorlar. Örnek olarak bir gencin Facebook’taki paylaşımlarına, duvar yazılarına bir bakalım (arkadaş listemizden bir genci örnek olarak alalım kendimize).
Bakıyoruz ve görüyoruz ki 100lerle ifade edilen beğenilere ulaşmış ve beğeni sayısı gitgide artıyor. Biz de bu gencin çok popüler olduğunu düşünerek hayretlere düşelim mesela. Ama bir süre geçtikten sonra özel mesaj kutumuzda o gençten bir mesaj geliyor.‘’ Kardeşim durumları beğenir misin? Kanka durumlara bi el at be‘’ türünden mesajlar alıyoruz. Ayrıca duvarlarında paylaşmaları var tabii: ‘’Karşılıklı durum beğenilir!’’ Gençler bunları popüler olmak adına yapıyorlar ve popüler olduklarını sanıyorlar. Bağlantılarını, durumlarını ne kadar kişi beğenirse o kadar çok tanındıklarını zannediyorlar.
Eğer ki çok fazla beğeni almak istiyorlarsa onlara bir program çıkartalım günde birkaç yüz kişi haberi olmadan beğensin mesela. Popüler olmak istiyorlarsa bu yöntemleri kullansınlar. Ki gençler bu yaptıklarıyla popüler olmuyorlar. Birkaç yüz beğeniyle popüler olunacaksa daha çok işimiz var…

27 Aralık 2011 Salı

Şifrenizi işte böyle çalıyorlar

Sahip olduğunuz güvenlik risklerini düşündüğünüzde, size yapılabilecek bir saldırının muhtemelen zararlı bir yazılımdan geleceğini aklınızdan geçirirsiniz. Ancak istatistiklere göre basit bir parola saldırısına uğrama şansınız da eşittir. Parolanız bir hacker'ın eline geçtiğinde ise bunu dilediği gibi kullanabilir.

Peki hacker'lar parolaları ele geçirmek için hangi yöntemleri kullanıyor? İşte hacker'ların en sık başvurdukları 5 yöntem...

Sık kullanılan parolaları deneme
Parolanızı kırmak isteyen her hacker, öncelikle herkesin kullandığı parolaları dener. "şifre", isminiz, "1234" gibi tahmin edilmesi çok kolay olan parolalar, hala sıkça kullanılıyorlar. 

Nasıl korunabilirsiniz: Bu tür parolalar kullanmayın. Parolanız bir kelimeden, sıkça kullanılan cümlelerden ve basit birleşimlerden oluşmasın. "süpermen", "canavar" gibi parolalar kullanmayın.

Sosyal mühendislik yöntemleri
Sıkça kullanılan parola yöntemi işe yaramazsa, hacker bu kez sosyal ağlar yoluyla parolanızı elde etmeye çalışabilir. Parolanız, bir hayvanınızın adı veya favori müzik grubunuzun adından oluşuyor olabilir. Bu yöntem de işe yaramazsa size parolanızı girmeniz gerektiğini söyleyen, gerçek gibi görünen sahte bir e-posta gönderebilir.

Nasıl korunabilirsiniz: Sosyal ağınızı sadece arkadaşlarınıza açabilirsiniz. Bunun yanında kişisel hayatınızla ilgisi olmayan bir parola seçebilirsiniz.

En zayıf halka
Bu yöntemlerde de başarısız olan bir hacker, "hack'leme yeteneklerine" başvurabilir. Birçok kullanıcı, farklı sitelerde aynı parolayı kullanmaktadır. Hacker'lar, birçok sitenin zayıf bir güvenliğe sahip olduğunu da bilmektedir.

Nasıl korunabilirsiniz: Her web sitesi için aynı parolayı kullanmayın. En azından e-posta hesabı gibi daha önemli hesaplarınız için farklı parolalar kullanın veya bir parola yöneticisi yazılımından yardım alın.

Wi-Fi paketlerini izleyerek
Şifresiz, açık Wi-Fi ağları büyük bir güvenlik riski oluşturabilir. Bu ağlardan gönderilen veriler, ağın sinyalinin alınabildiği her yerden dinlenebilir. Buna SSL üzerinden gönderilmeyen parolalar da dahildir. 

Nasıl korunabilirsiniz: Açık Wi-Fi bağlantısını kullanıyorsanız, hassas hesaplarınıza buradan giriş yapmayın. Mümkün olduğunca HTTPS bağlantısını kullanın.

Keylogging
Hacker, parolanızı elde etmek için size iyi niyetli gibi görünen ancak aslında bir keylogger taşıyan e-posta gönderebilir. Bu araç yüklendikten sonra parolalarınızı girdiğinizde onları kayıt altına alacaktır. Keylogger'lar herhangi bir zararlının bir parçası olarak da yüklenebilir. Kaydedilen verlier, parolaların toplandığı bir alana gönderilir. Bazı keylogging saldırıları, sadece tek kişiyi değil çok sayıda kişiyi hedef alabilir, ancak böyle bir saldırının sonuçları da yıkıcı olabilir.

Nasıl korunabilirsiniz: Ücretsiz güvenlik yazılımları bile keylogger'lara karşı etkili bir güvenlik sunuyor. Bu tür yazılımları kullanmamanız için bir neden yok.

'17 bin takipçi' davası(takip ediyorlarsa adam ne yapsın )

ABD'de sosyal paylaşım sitesi Twitter'ın bir kullanıcısına takipçileri nedeniyle dava açıldı.

Phonedog isimli haber sitesinde çalışan Noah Kravitz, Twitter'da şirketinin adını da içeren @Phonedog_Noah ismini kullanıyordu. Ancak şirketten ayrılmasının ardından kullanıcı ismini değiştirmiş, kendisini takip eden 17 bin takipçisini de yeni hesabına taşımıştı. Phonedog bunun üzerine Noah Kravitz aleyhine takipçi başına 2,5 dolarlık (yani toplamda 370 bin dolarlık) tazminat davası açtı.
Şirket yaptığı yazılı açıklamada, "Phonedog Medya'nın sosyal medya kanalıyla takipçilerini, fanlarını ve genel olarak marka bilincini artırmak için ayırdığı kaynaklar ve bunların maliyeti son derece büyüktür. Bunlar Phonedog Medya'nın mülkiyetindedir" ifadelerini kullandı.
Kravitz ise eski işvereninin işinden ayrılmasından sonra da aynı Twitter hesabını kullanmasına izin verdiğini söyledi. New York Times'a konuşan Kravitz, Phonedog yönetiminin "zaman zaman şirket için de tweet atması durumunda" söz konusu hesabını taşımasına müsaade ettiğini belirtti.
Kravitz'in takipçilerinin sayısı, Phonedog'da blog yazarı olarak çalıştığı dört yıl zarfında 17 bine ulaşmıştı. Şu anda kendisini takip eden kişilerin sayısı ise 22 binin üzerinde.
TARTIŞMALI BİR KONU
Twitter hesaplarının işverenler tarafından kontrol edilmesi tartışmalı bir konu. Hukukçular, bu davanın gelecekte benzeri davalar için emsal teşkil edebileceğini söylüyor.
Fikri mülkiyet hakları konusunda uzman bir avukat olan Barbara Cookson, "Şirketler şimdi ortak hesaplarla tweet atılmasını isteyip istemediklerine karar vermek için itinayla yeni yöntemler belirleyecekler" diyor. Ancak Cookson, Twitter takipçilerinin neden belli bir hesabı takip ettiklerinin kesin olarak bilinmediğine dikkat çekiyor ve takipçilere maddi bir değer biçmenin bu nedenle zor olduğunu da söylüyor.

25 Aralık 2011 Pazar

Hadi bakalım Şimdi de "kağıt pil" geliyor


Sony'nin yeni icadı ile binlerce yıldır hayatımızda olan kağıt artık yepyeni bir göreve sahip olacak.


Sony'nin yeni geliştirdiği biyolojik pil, enzimler yardımı ile ağacın fiber yapısı içinde yer alan selüloz içinde depolanan glukozu parçalayarak çalışıyor. 

Birbiriyle tepkimeye giren elementleri ayrı tutan Sony, böylece hidrojen iyonlarının akışının da sorunsuz bir biçimde gerçekleşmesini sağlıyor. Bu, aynı zamanda sistemin elektriksel olarak dengeli çalışmasını da garantiliyor.

Sistemin oluşturduğu elektronlar daha sonra elektrik olarak bir araya getiriliyor. Hidrojen iyonları ve ekektronlar tekrar atmosferik oksijen ile birleştiriliyor ve böylece su oluşturuluyor -yine bir katalizör eşliğinde.

Pil, Sony'nin uzun yıllar çalışması sonucu ortaya çıkmış. Firma ilk olarak 2007 yılında glukoz tabanlı güç hücresini üretmiş fakat bu örnek glokuzdan şekeri ayrıştırabilen ilk model. 

Televizyonunuzla konuşabileceksiniz (Buda oldu :D )

LG, Nintendo Wii benzeri hareket algılayıcıya sahip televizyonlara bir de ses kontrolünü eklemeyi uygun görmüş. Artık oturduğunuz yerden yalnızca konuşarak TV'nizi yönetebileceksiniz

Nintendo Wii'de kullanılan hareket algılayıcı kontrol sisteminin bir benzerini televizyonlarına entegre eden LG firması, şimdi de Magic Remote adında bir sesli komut algılayıcılı sistem geliştirdi. Yani hareket algılamanın yanında sesli komutlarınızı da tanıyarak, arama yapmak gibi eylemleri gerçekleştirmenize olanak sağlıyor.
Magic Remote adlı uzaktan kumanda, yalnızca tek bir TV modelinde değil, LG'nin son dönemde piyasaya sürülen hareket kontrollü tüm modellerinde çalışabiliyor.
Uçarken gürültü mü? O da ne?



çak ve jet motor üreticileri ortaklaşa çalışarak her geçen gün havalimanlarında ve uçaklarda gürültüyü biraz daha azaltıyor. 1960'lardan bu yana uçak gürültüsünün yarısından daha da fazlası azaltıldı. Ama maalesef bütün bu çabaya ve kat edilen yola rağmen, gürültü, uçakların halen ciddi bir problemi olmaya devam ediyor. Uçağın sadece teknik aksamının ürettiği gürültü değil, içindekilerin ürettiği gürültü de önemli. Mesela hemen arka koltuğunuzda ağlayan bebek gibi. Bu hafta hoş bir eklenti olmaktan çıkıp sık uçanlar için zaruri ihtiyaca dönüşen gürültü kesen kulaklıkları inceledim. Bir hafta sonra yeni yıla gireceğiz. Kendinizi şımartın ve bu güzel kulaklıklardan birini alın.

Sennheiser: PXC 450
Sennheiser'ın bu gürültü kesen kulaklığı çıktığında büyük yankı uyandırdı. Kimi fiyatından dolayı isyan etti, kimi de yeni özellikleri görüp mest oldu. Kim ne derse desin, PXC 450, şu güne kadar çıkarılmış belki de en konforlu kulaklıklardan biri. Sadece büyük ve yumuşak kulak kaplarından dolayı değil, aynı zamanda üzerindeki teknolojiden dolayı kulaklığın kullanımı oldukça rahat. 5 ödüllü kulaklık ilk etapta gürültüyü yaklaşık yüzde 60 azaltıyor. Patentli "noisegart" sistemi aktif olduğunda gürültünün yüzde 90'ı yok oluyor.

Monster Beats by Dr. Dre: Studio
Bu marka, sürekli reklamının yapılması ve Amerikan müzik piyasasındaki ünlülerin ellerinden düşürmemesiyle şişirme olduğu hissiyatını doğuruyor. Ancak kullandığınızda aslında ne kadar kaliteli olduğunu anlayabiliyorsunuz. Studio, ses kalitesi konusunda güçlü bir kulaklık. Bas tonlarında en iyi performansı sağladığını söylemek abartı olmaz. Diğer kulaklıklara göre daha büyük durmasına rağmen katlanma özelliği ve şık tasarımlı taşıma çantası sayesinde Studio'yu bir yerden bir yere götürmek sorun olmuyor. Ancak kulaklığın kullanımı konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Studio'yu başınıza oturttuğunuzda yanlardan çok fazla boşluk kalıyor, ayrıca çok ağır bu yüzden çok oynuyor ve rahatsız ediyor. Gürültü iptali için özel bir teknolojisi olmasa da size temiz bir ses sunabiliyor.

Shure: SE535
Genellikle mikrofonlarıyla tanınan Shure, bu kez kulaklığıyla sahnede. Rahat taşınabilen SE535 modeli, tasarımıyla dikkat çekerken 550 dolarlık liste fiyatıyla el yakıyor. Giydirme süngeri yanında gelen SE535'e dilerseniz farklı bir sünger takabiliyorsunuz. Sünger tercihini kulağınıza tam uyumlu yaptığınız takdirde 37 DB'e kadar gürültü izolasyonu kazanabiliyorsunuz. Bakın gürültü iptali ya da kesintisi demedim, gürültü izolasyonu dedim, çünkü Shure'ın kulaklıklarının konsepti bu izolasyon fikriyle temellendirilmiş. Taşınabilirliği ve gürültü seviyesinin düşüklüğü SE535'i iyi bir kulaklık yapıyor.

Bose: QuietComfort 3 Acoustic
Fazla söze gerek yok. Bose her yönüyle harika bir kulak üstü kulaklık çıkarmış. QuietComfort 3 Acoustic; ince taşıma çantası, katlanabilir bileşenleri, ses kalitesi ve hafifliğiyle dört dörtlük bir ürün. Kulaklığın tek kötü yanı var: O da Bose'ye mahsus bir pil kullanması. Yani Bose'den yedek pil almazsanız herhangi bir yerden aldığınız pil kulaklığa olmuyor.
Güntay Şimşek / HT Cumartesi